Türkiye’deki Siber Suç Tehditlerine Dair Gerçekler

İnternet kullanımı arttıkça siber suçlar da artmaktadır. Bir web sitesinde yeterli koruma yoksa veya zayıfsa, verilere erişim kolay hale gelir. Dünyanın dört bir yanındaki siber suçlular, zayıf korunan web sitelerine erişerek, bu bilgileri site sahibinin çıkarlarına karşı kullanabilir. Gelişmekte olan ülkelerde siber suçla karşılaşma riski diğer ülkelere kıyasla daha yüksektir. Türkiye, artan internet kullanımıyla birlikte siber suç olasılığının da yükseldiği ülkeler arasında yer almaktadır.

Siber Güvenlik İstihbarat Servisi (CSIS), Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı ve kalacağı siber suçlara yönelik kapsamlı bir araştırma gerçekleştirmiştir. CSIS, botnet aktivitelerini tespit etmek için geniş bir sensör ağı kullanmıştır. Siber enfeksiyonlara dair istatistiksel sonuçlar da geliştirilmiştir. Bu çalışmanın bulguları, Türkiye’nin siber suça daha açık olduğunu göstermektedir çünkü internet kullanımı hızla artarken önleyici güvenlik önlemleri yetersiz kalmaktadır. İnternet kullanımından bahsederken esas odak noktamız işletmelerdir. Günümüzde daha fazla işletme; müşterilerle iletişim, bilgi sunumu, e-posta vb. faaliyetlerde interneti aktif olarak kullanmaktadır. Ancak bu kullanım yeterli önlem alınmadan gerçekleştiğinde, bu işletmeler siber suçluların dikkatini çekmektedir.

CSIS’in gerçekleştirdiği çalışma, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin siber saldırılar açısından daha büyük risk taşıdığını ortaya koymaktadır. Siber koruma imkânlarına sahip Almanya gibi ülkelerle karşılaştırıldığında; Türkiye’de Sality enfeksiyonları 37 kat, Zeus Gameover enfeksiyonları ise 1.6 kat daha fazladır. Botnetlerin işletmeleri hedef almak için saldırgan biçimde kullanıldığına dair farkındalık oluşturmak amacıyla bir kampanya yürütülmektedir. Araştırmalar, yalnızca 12 ay içinde Türkiye’deki 2.000 farklı kuruluşa karşı botnet kullanılarak siber suç işlendiğini ve muhtemelen daha fazlasının tespit edilmediğini ortaya koymuştur.

Türkiye her geçen gün daha fazla iş fırsatına kapı açmaktadır. Ancak bazı işletmeler için bu fırsatlar, modern operasyonel gereksinimlerle — özellikle internet ile — başa çıkmayı zorlaştırmaktadır. Türkiye’de iş dünyası gelişirken, aynı zamanda teknolojik gelişmeler de yaşanmaktadır. İşletmeler artık internetle çalışan süreçlerinde veri güvenliğini sağlamak için bir uzmandan yardım alma seçeneğine sahiptir.

Türkiye’deki kurumlar, işlerini ciddi şekilde etkileyen pek çok internet temelli saldırıyla karşı karşıyadır. Günümüzde bu tür tehditlere karşı çeşitli güvenlik çözümleri sunan kurumlar ortaya çıkmıştır. İnternette maruz kalınabilecek tehditlerin artmasıyla birlikte, kurumların hem kendi verilerinin hem de müşterilerinin gizliliğini ve güvenliğini sağlamak için profesyonel destek almaları kritik hale gelmiştir. Labris Networks, Türkiye’de işletmeleri siber suçlardan koruyabilecek birçok güvenlik yazılımı başarıyla geliştirmiştir.

Labris Networks, ağ güvenliği konusunda müşterilerine dört sütunlu bir yaklaşım sunmaktadır: Labrispeed, Labrisupportive, Labrisage ve Labrisafe. Şirket, Labris UTM ürün serisiyle pazardaki en hızlı çözümleri sunmakta olup, 80 Gbps güvenlik duvarı veri geçiş performansına sahiptir. Yakın Güvenlik Desteği (Close Security Support) ile farklı SLA seviyelerine özel, hızlı destek sağlanabilmektedir.

Labris Networks, dünya genelinde sadece 11 şirketin sahip olduğu Common Criteria EAL4+ sertifikasına sahip olan tek Türk şirketi olmanın gururunu taşımaktadır. Ayrıca Türkiye’de geliştirilen ilk DDoS Engelleyici olan Harpp DDoS Mitigator da, Labris Networks’ün kendi Siber Savaş Laboratuvarlarında geliştirilmiş ve analiz edilmiştir. Labris Networks’ün 12 yıllık deneyimi, yenilikçi Ar-Ge projeleriyle birleştiğinde, 20 farklı ülkeden 3.500’den fazla şirketin güvenini kazanmıştır.